Japonya’nın Kutsal Şehri: Miyajima
Miyajima
Miyajima’nın bende farklı bir hatırası vardır. Sene 2012, hanımla evlemeden önce Japonların geleneksel kıyafetlerinden kimono giyerek fotoğraf çekimi yapmıştık. Buna aile buluşması diyorlar. Aileler evlilik öncesi buluşarak geleneksel kıyafetlerle fotoğraf çektiriyorlar. Her neyse, ertesi gün kalan vaktimizi değerlendirmek adına bir gezi rotası çizerek önce Iwakuni şehri’ne sonra da Miyajima adasına gittik. Hiroşima’ya da uğramak istesem de hanım bu hüzün dolu şehri görmek istemediğini hele ki müzeye hiç gitmeyeceğini söyleyince doğrudan adaya yol aldık.
Miyajima Adası, Hiroşima’nın güneybatısında yerli ve yabancı turistlerce çokça ziyaret edilen bir ada parçası. Hiroşima’dan feribot ile geçtiğimiz Miyajima adasında ilk dikkatimizi çeken şey Japonya ve Dünya genelinde meşhur olan ve suyun üzerinde yüzüyor gibi görünün dev tori kapısıdır. Tori kapıları Japonya’da dinen kutsal bir alana girdiğinizin göstergesidir.
Miyajima’da 1 gece kaldık. Japonlarca kutsal sayılan bu tapınak adasında gerçekten etkileyici manevi bir hava ve huzur hakim. Nara parktaki gibi Miyajima adasında da geyikler ve insanlar barış içerisinde yaşıyorlar. Japonya’nın kendisi zaten ada ülkesi iken adadan adaya geçip daha da izole olduğunuzu hissediyorsunuz. Bu izolasyon sizi dünyadan biraz soyutluyor. Buna bir de temiz hava, doğa ve harika deniz manzaraları da eklenince Miyajima, vazgeçilmezler arasına giriyor.
Miyajima gerçekten romantik bir ada ve özellikle adanın ryokan tarzı (japon usulü) otellerinde bir gece konaklama yapmanızı şiddetle tavsiye ederim. Gerçekten çok keyif alacaksınız. Genellikle gün içerisinde çok sayıda turist olsa da, akşam saatlerinde bu güzel adayı sessizlik ve huzur kaplıyor. Adada insanlara alışmış vahşi geyikleri her mekanda görebilirsiniz. Akşamları ise yürüyüş yolları boyunca uyuyorlar.
Itsukushima Tapınağı
Dağların, yeşilin ve doğanın kırmızı tapınak yapılarıyla muhteşem uyumundan oluşan Miyajima adasının orjinal ismi Itsukushima adası imiş. Ancak halk arasında “tapınak adası” yani Miyajima olarak biliniyor. Adaya ismini veren Itsukushima Tapınağı da aynı tori tapınak kapısı gibi su içine inşa edilmiş. Adanın, Japonya’nın en güzel üç gösterişli ada parçasından biri olduğu söyleniyor. Diğerleri Miyagi Eyaletindeki Matsushima ile Kyoto’daki Amanohashidate olarak biliniyor. O taraflara da yolum düştüğünde mutlaka sizlere detaylı yazacağım.
Su üzerinde yüzen Itsukushima Tapınağı ve tori kapısını, gün içerisinde suda yüzerken de sular çekildiğinde de görebiliyorsunuz. Bu eşsiz mimariler, gelgit olayının 24 saat içerisinde izlenmesiyle bambaşka bir seyir zevki veriyorlar. Tapınak kompleksi, tahta kaldırımlarla birbirine bağlanan ve denizin üzerindeki sütunlarla desteklenen birkaç ibadet salonu ve bir noh tiyatro sahnesinden oluşan çok sayıda binadan oluşuyor.
Adanın geçmişi, İmparatoriçe Suiko’nun tahtını almasıyla birlikte 593 yılında inşa edilen Itsukushima Tapınağının tarihine kadar uzanıyor. Miyajima Adası, kutsal bir Şinto bölgesi olarak uzun bir tarihe sahip. Adanın en yüksek zirvesi olan Misen dağı 6. yüzyıl başlarına kadar ibadet yeri olarak kullanılmış ve 1168 yılında Heian döneminde Taira No Kiyomori, adayı ailesinin türbesi olarak seçmiş.
Sular çekildiğinde tori kapısı ve tapınağın etrafından dolanan yolları takip eden turistler, yürüyüş yapmanın ve yapıları yakından görmenin keyfini çıkarıyorlar. Akşam olunca tapınak ve tori kapısı gece geç vakitlere kadar aydınlatılarak akşam yürüyüşü yapmak isteyenler için harika bir ortam sunuluyor.
Ayrıca sular yükseldiğinde tori yakınından körfez boyunca katılabileceğiniz tekne turlarını da tercih edebilirsiniz. Gündüz vardığımız zaman tori kapısını ve mabedi yakından görme fırsatı yakalayıp gece ve ertesi sabah su içinde yüzerken görünce gerçekten şaşırmış ve hayran kalmıştım.
Miyajima adasında tamamı tahtadan yapılmış ve harika deniz manzaralı bir tapınak bulunuyor. Girerken ayakkabılarımızı çıkarıp bu geniş tahtadan yapıyı gezerken attığımız her adım da bir rahatlama hissettik. Artık bulunduğu konumdan mıdır bilmem bu yapıyı çok sevdik ve dönmeden bir kere daha uğradık.
Misen Dağı
Deniz seviyesinden 500 metre yükseklikteki Misen Dağı, Miyajima’nın en yüksek zirvesi. Çıkarken birkaç seçeneğiniz var. Patika yolları kullanabilir ya da harika manzaralar eşliğinde teleferiğe binebilirsiniz. Yürüyerek yaklaşık 1.5-2 saat süren patika yollardan en güzel manzaraları görebileceğiniz Daisho-in rotasını kullanmanız öneriliyor.
Momiji-dani-gawa adlı nehrin aktığı Momiji-dani parkı, adından da anlaşılacağı üzere birçok akçaağacın bulunduğu ve sonbaharda ziyaret edilesi bir yer. Japonya’da akçaağaç olan yerler özellikle Kasım ayı itibariyle muteşem bir görüntüye bürünür. Miyajima adası da momiji manzaralarının yoğun seyredildiği yerler arasında. Şansıma bende tam Kasım ayında gelmiş ve bu muhteşem momiji manzarasıyla karşılaşmıştım.
Teleferikle çıkarken üst istasyondan sonra dağın tepesindeki gözlemevine 100 metre daha tırmanış yapıyorsunuz. Burasının teleferik üst istasyonuna 1 kilometre uzaklıkta olduğu söyleniyor. Sabah sabah iyi spor yapmıştık burayı turmanırken. Zirvedeki gözlemevine tırmanmak teleferikten indikten sonra yaklaşık 30 dakika sürüyor.
Tepeye çıktıktan sonra gördüğümüz manzaralar karşısında tüm yorgunluğumuzu unutuyoruz. Eğer şansınıza hava açık ise iç denizin sayısız adalarını ve Hiroşima Şehrini bile görmeniz mümkün.
Budizmin, ilk olarak Misen dağında Japonya’nın en saygın din adamlarından Kobo Daishi tarafından uygulandığı söyleniyor. Kobo Daishi’nin dağda ibadet ettiği sırada yaktığı ateşin hala yandığı ve Hiroşima Barış Parkındaki barış alevini aydınlatmak için kullanıldığı söyleniyor. Dağın zirvesine yakın Misen Hondo ve Reikado ibadethanelerini de tırmanırken görebilirsiniz.
Miyajima’nın Nesi Meşhur?
Miyajima adasında dolaşırken ilk dikkatimi çeken şey tahta kaşıklar olmuştu. Heryerde tahtadan çeşit çeşit kaşık ve mutfak eşyaları satılıyor. Hatta adada dev bir tahta kaşık sergileniyor.
Bununla beraber birçok restoran ve yemek standlarında istiridye gördüm. Miyajima, istiridye üretiminde önde gelen yerler arasında.
Ezcümle, Japonya’ya yolunuz düşerse rotanıza, şahane manzaraları izleyip huzurlu bir atmosferi soluyacağınız Miyajima adasını da ekleyin derim. Huzuru, sessizliği ve doğayı aynı anda deneyimleyeceğiniz harika bir yerdir.