Japonya’da Geçen Bir Yıl
Japonya’da geçen bir yıl gerçekten bana baya uzun bir sene gibi geldi. Buraya gelmeden önce de geldikten sonra da Japonya’da uzun süredir yaşayan Türk arkadaşlarımla konuştuğumda hep burada zamanın çok çabuk geçtiğini söylediler. Açıkçası Japonya’da geçen bir yıl bana yıllar gibi geldi. Bu yazımda size bir yılımı ve tecrübelerimi aktaracağım.
Daha önceki Japonya’da neden yaşanır ya da Japonya’da geçen bir ay adlı yazılarımda da değindiğim konular üzerinden burda Japonya’da geçen bir yıl nasıldı anlatmaya çalışayım.
Japonya’da Geçen Bir Yıl
İşe başladığım zaman iş arkadaşlarımdan ve buradaki arkadaşlarımdan da şu soru soruldu. Japonya’da hayata alıştın mı? 2011 yılından beri periyodik olarak Japonya’ya gezmeye geldiğim için Japonya’da hayata alışmak pek zamanımı almadı diyebilirim. Hatta 20 yıldır burada yaşayan arkadaşlar bendeki rahatlığı ve yaptığım girişimleri görünce şaşırdılar. Normalde buraya ilk defa gelen insanlar 6 ay boyunca bir sürünceme dönemi yaşıyorlar. Benim ise böyle bir dönemim olmadı.
Zorlandığım nokta ise tabiki dildi. Japoncam orta seviyede olmasına rağmen bazı konularda yeterli değil. Her zaman her ortamda kendimi kurtaramayabiliyorum. Şu an hizmet sektöründe çalışmama rağmen Japoncamın yeterli olmadığını ve çalışmam gerektiğini düşünüyorum.
Japonya’da İş Bulmak
Evet, bu konu hakkında bir yazım var zaten ancak benim nasıl iş bulduğum mevzusunu burada size özetleyeyim. Gelir gelmez iş başvurusu yapamadım çünkü ikamet ve telefon numaram yoktu. İkametimi aldıktan sonra soluğu iş bulma kurumu olan ‘Hello Work’ denen yerde aldım. Aldım almasına ama istediğim işler hep iyi derece japonca ve Japonya tecrübesi istiyordu.
Bir süre part time çalışıp fırsatları kollamayı düşündüm. Videolarımı takip eden arkadaşlar bilirler. Yaklaşık 4.5-5 ay kadar konbini mini markette çalıştım. Benim için güzel bir tecrübe oldu. Japoncama çok büyük bir katkısı olmasa da insanlarla diyalog ve hayat tecrübesi ve tabi arkadaş çevresi edinme açısından faydalı oldu diyebilirim. Bu süreçte Türkiye ile alakalı birkaç iş başvurusu yapsam da başarılı sonuçlanmadı.
Daha sonra turizm taksi şoförlüğü adıyla bir ilana başvurdum ve oldukça zorlu bir maceraya başlamış oldum. Üç ayrı lisans sınavı ve uygulama sınavlarını verdikten sonra önceki hafta resmen işe başladım. İşe nasıl girdim, nelerle karşılaştım, hepsini videolarımda anlattım ve anlatmaya da devam ediyorum. Aşağıya videoları koydum, izleyebilirsiniz.
Buraya gelen Türkler genelde çok para kazanmak ve kazandığı parayı ülkesine götürmek istiyor. Gurbetçi mantığında gelip birikim yapıp emeklilik döneminde ülkesine yatırım yapmayı hedefliyor. Açıkçası ben bu amaçlarla Japonya’ya gelmedim.
Japonya’dan Memnun muyum?
Yukarda bahsettiğim gibi Japonya’ya para biriktirmek zengin olmak vs. gibi nedenlerle gelmedim. Uzun süredir bu ülkeyi ziyaret ediyorum ve doğasına, temizliğine hayranım. Burada yaşamayı çok istedim. Allah nasip etti, buraya taşındım. Peki taşındığıma deydi mi?
Japonya’da yaşamanın artıları ve eksikleri elbette var. Önceki yazılarımda belirttiğim gibi burada iyi bir eğitim, can güvenliği, huzurlu ortam arayan varsa tatmin olacaktır. Ancak samimi insan ilişkileri ve sıcak bir ortam arayanlar biraz mahrum kalacaktır. Japonya’da arada bir kapısını çalacağınız, bir çay çorba muhabbet edeceğiniz, biraz dışarda dolaşacağınız bir arkadaş bulmanız çok kolay değil. Türk arkadaşlarınız varsa şanslısınız ancak Japonlar birbirine randevu vererek buluştukları için çat kapı samimiyet hiç yok.
Japonlar oldukça disiplinli ve kuralcı insanlar. Bu kadarda değil bunu da şöyle yapıverin canım diyeceğiniz oldukça fazla konu var. Ama onlar yine bildikleri kurallara uyarak bazen hayatı zorlaştırıyorlar. Burada kurallar derken toplum düzenini koruyan kurallardan bahsetmiyorum. İş kapsamında ya da bir işin işleyişi sırasında oluşan bir aksaklık, hata veya eksiklik karşısından hızlı çözüm üretmek varken bu kurala aykırı diyerek işi zorlaştırmak bence vakit kaybı. Bu konuyu videolarımda azar azar açarak izah edeceğim.
Japonya’da Yeme İçme
Buraya ilk defa gelen arkadaşların en çok zorlandığı nokta ise Japonya’da yeme içme mevzusudur. Benim açımdan çok problem olmadı, çünkü yeterince bilgi ve tecrübem vardı. Ancak benim gibi helal yemek konusunda hassasiyet sahibi iseniz birçok kısıtlama ile karşı karşıyasınız. Ben Amerika’da da kaldım ve orada yahudilerin yiyebileceği ürünlere kosher ‘K’ damgası bastıklarından dolayı hemen herşeyi rahatlıkla bulabilmiştim. Japonya’da helal ürünler çok yaygın değil ama ilk ziyaret ettiğim zamana göre baya bir ilerleme var.
Gerek helal marketlerin sayısı gerekse zincir marketlerde helal ürünlerin olması işimizi baya kolaylaştırıyor. Türk yemeklerini Türkiye’deki standartlarda yapmak pek mümkün olmasa da özledikçe birşeyler yapmaya çalışıyorum.
Türkiye’deki Hayatımla Kıyaslarsam
Türkiye’deki yaşam standardım Allah’a şükür fena değildi. Orada hanım çalışmıyordu. Bu anlamda kendisi oldukça rahattı. Buraya geldiğimizden beri geceli gündüzlü hem çalışıyor hem de ev işleri ve çocuklarla ilgileniyor. Ben elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışsam da okulda görüşmelere gitmeler ne bileyim bir belediye işi vs. olduğunda daha çok hanım ilgileniyor. Eşim açısından Türkiye, çok daha rahat bir ülke. Düşünün, bir yıldır buradayız ama o hala Türkiye’de edindiği arkadaşlarla konuşuyor. Burada Japonlar birbiriyle dostluk kuramıyor.
Benim açımdan ise Türkiye’de kendi işimi yaptığımdan buraya göre oldukça rahattım. İstediğim gibi çalışıp istediğimiz zaman ara verebiliyordum. Tabiki geçim derdi vs oluyordu ancak buradaki gibi bir stres ortamı Türkiye’de kesinlikle yok.
Burada sistem sizi çalışmaya ve çok çalışmaya, başarılı olmaya zorluyor. Fazla çalışma insanlarda yorgunluk ve stres oluşturuyor. Zaman akıp giderken insanlar robotlaşıyor ve sosyallik sıfıra iniyor. Japonya’nın bence biraz tatil yapmaya ihtiyacı var. İnanın bunu kendileri de söylüyor.
Belki de bu sebeblerden dolayı tatili bol olan bir meslek seçtim kendime. Hem aileme hem hobilerime hem Japonya’ya zaman ayırabilmek için tatili bol olan bir işe ihtiyacım vardı. Japonya’ya diyorum çünkü Japonya’da yıllarca yaşadığı halde çalışmaktan etrafını gezmeye vakit bulamayan çok insan tanıdım. Halbuki ben buraya çalışmaya değil gezip görmeye geldim. Çalışma ve iş, hayatı devam ettirmek için lazım. Tabiki işimi de seviyorum. Ama Japonların aksine iş benim için araç, aile ise amaç.
Japonya’da geçen bir yıl mevzusunu böyle kısaca özetlemiş oldum. Herşeyi bir yazıya sığdırmak oldukça zor. Dolayısıyla hem yazımlarım da hem de videolarımda aklıma gelen ilginç bulduğum şeyleri paylaşmaya ve sizlere Japonya’yı tanıtmaya devam ediyorum. Takipte kalın…
merhaba tecrübelerinizden faydalanmak güzeldi lütfen bana mail adresimden ulaşın …
Teşekkür ederim